Karanlıkta Buldum Seni - Find You in The Dark by A. Meredith Walters

Kitap adı : Karanlıkta Buldum Seni


Yazar adı : A. Meredith Walters
Orjinal Adı : Find You in The Dark (Find You in The Dark, #1)
Tür : Genç Yetişkin, Aşk
Sayfa sayısı : 456
Yayınevi : GO! Kitap
Çevirmen : Duygu Yücel
GR puanı : 4.02


Arka kapak : "Sen beni karanlıkta buldun ve kendimden kurtardın. Seni sonsuza dek seveceğim." Maggie Young, kendi deyimiyle, küçük bir kasabada, süper not ortalaması ve sıradan okul aktiviteleriyle yaşayıp giden sıradan bir kızdır. Normal bir ailesi, normal bir okulu, normal arkadaşları, kısacası normal bir hayatı vardır. On sekiz yaşına girmek için gün sayan Maggie, artık sıra dışı bir şeyler yaşamak, tutkuyla sevebileceği bir şeylere sahip olmak ister. Ve Kader Karşısına Clayton Reed'i Çıkartır…

Clayton Reed. Kasabadaki yeni çocuk. Kimseye yüz vermeyen gizemli yakışıklı. Geçmişinden kaçıp sığındığı bu küçük kasabada, her şeyden ve herkesten uzak durmaya kararlı. Maggie Hariç…

Herkesten köşe bucak kaçan Clayton, dış dünyayla arasına kalın duvarlar örse de Maggie o duvarların ardında neler olup bittiğini öğrenmeye kararlıdır. Çünkü tanıdığı hiç kimseye benzemeyen bu gizemli yabancıya deliler gibi âşık olmuştur. Ama o duvarların ardında yaşananlar Maggie'nin tahmin edebileceğinden çok daha korkunçtur. Clayton çok geçmeden adeta bir kelebek gibi Maggie'nin ışığına kapılıp özgürleştiğini sanır, Maggie ise Clayton'ın karanlığına hapsolur. Gün geçtikçe büyüyen bu karanlık, ikisini de yavaş yavaş yutarken onlar aşklarının her şeyin üstesinden geleceğine inanmaya devam eder. Çünkü delice bir aşktır onlarınki. Ya da belki sadece delilik… New York Times çok satan yazarı A. Meredith Walters'tan kırık bir "ilk aşk" hikâyesi...
(Tanıtım Bülteninden)

Kapağı çok sevdiğimi söyleyerek başlayayım yazıma :)

Bu kitapta monoton hayatından sıkılmış bir kızımız var, Maggie. Kendisi lise öğrencisi. Çalışkan da bir kız. Çocukluktan beri arkadaş olduğu iki güzel insana ve ona çok değer veren ebeveynlere sahip aynı zamanda. Yalnız bu kızımız hayatından çok sıkılmış. Yani öyle böyle değil, inanılmaz sıkılmış. Sonunda bir gün kasabaya yakışıklı bir çocuk taşınıyor ve tesadüfen karşılaşıyorlar. Ama ilk karşılaşma biraz nefret uyandıran tarzda. 

Tabii yakışıklı gencimiz Clayton Reed, Maggie'nin ilgisini çekiyor bir kere. Nihayetinde arkadaş oluyorlar ama Clayton biraz değişik bir genç. Üstelik gizemli. 

Girişimiz böyle :)

Peki sonra?

Kitabı sevdim mi? Aslında sevdim. Depresif bir hikayesi var. Yalnız karakterlere epey sinir oldum. Ana karakterlerimizden Maggie beni epey bir gıcık etti. Ensesine patlatmak istediğim de olmuştur. 

Neticede Maggie bir ergen ve dik kafalılık yapması, 'siz ne biliyorsunuz ki!?' diye çığlık atması, yaşı göz önüne alınırsa normal karşılanabilir. Çünkü insanoğluyuz ve yasak her zaman tatlıdır :)

Yazar sonraki olaylar ve diyaloglarla bir şeyler açıklamaya çalışmış. Ön yargıyı bir kenara atmakla alakalı bir hikaye diyebilirim esasen. Ama fazla derinliği olduğunu söyleyemem. Hikayenin bütününe baktığımda benim gördüğüm buydu. Daha derin işlenseydi, artık kenara sıkışmaları, çıkmazları rahatlatması gereken diyaloglar daha güzel dokunsaydı, çok daha iyi bir şeyler çıkabilirdi diye düşünüyorum. Biraz yüzeysel kalmış gibi geldi bana.

Fazla beklentiye girip okumaya kalkmayın, hayal kırıklığına uğramayın :)

Bu serinin de 2 kitabı, 2 de novellası var. 2. kitap Light in The Shadows'un kapağı da aşağıda 

gördüğünüz gibi. 

Sevgiler :)

Devamını Oku

Kitap Alışverişi, #6

Yeni bir alışverişten herkese merhabalar :)

Bu sefer ben seçtim, biricik anneciğim 

(Seni çok seviyorum hatun!) 

hediye etti :)

Şeker Portakalı / Meu Pé de Laranja Lima (José Mauro de Vasconcelos) : Çocuk kitaplarından merak ettiğim bir eser. Bir ara yasaklanmıştı yanlışım yoksa. Zeze isimli bir çocuğun hayallerinin ve başından geçenlerin anlatıldığı bir roman. Yazarın tabiriyle "günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü".


Kurtlara Söyle Eve Döndüm / Tell the Wolves I’m Home (Carol Rifka Brunt) : Konusundan anladığım kadarıyla sevginin her şeyi yendiğini anlatan kitaplardan biri. 

Sonsuz Arzuya Uyanış / The Taker (Alma Katsu) : The Taker üçlemesinin ilk kitabı. Konusuna dair bir fikrim yok. Zaten arka kapak pek bir bilgi vermiyor. İrem&Cansu'nun videolarından birinde bu kitabın bahsi geçmişti. Çok değişik olduğunu söylemişlerdi. Farklılık olsun dedim, ilk kitabı kaptım :)

Labirent:  Ölümcül Kaçış / The Maze Runner (James Dashner) : Labirent Serisi'nin ilk kitabı. Diğer iki kitabını daha önce bulup almıştım. İlk kitabı da bulunca kaptım, artık seriye başlayabilirim :) Filmi de çekildi ilk kitabın. Bile bile izlemedim. Önce kitabı okumak niyetindeyim. Merak edenlerinize filmin fragmanı için bir tıkçık :)

Suikastçının İnancı: Rönesans / Assassin's Creed: Renaissance (Oliver Bowden) : Assassin's Creed isimli oyundan uyarlanan kitap serisinin ilk adımı. Seride toplam 7 kitap var. Araştırdığım kadarıyla bizde 2 tanesi çevrilmiş. Genç bir İtalyan'ın intikam yolculuğunu anlatıyor. 

Yeni bir kitap alışverişinde tekrar görüşmek üzre :)

Sevgiler :)

Devamını Oku

Kitap Alışverişi, #5

Yeni bir kitap alışverişinden merhaba :)

Bakalım neler var?



Efsane (Legend) / Deha (Prodigy) - Marie Lu (Legend Series) : Serinin türü distopya. Pegasus Yayınları çıkardı. Gelecekte, buzulların erimesinden sonra yerle bir olan bir Dünya var burada. Bu felaketten sonra toplumlar, topluluklar değişmiş. Başlara yeni yönetimler gelmiş ve bu yönetimlerinde kendilerince yönetim tarzları var malum. Ana karakterlerimiz 15 yaşında. Son kitap Şampiyon'da şu an basımda. (Bunlar hediyeydi bana :D) Yorum için tıkçık :)



The 100 21. Gün - Kass Morgan : GO! Kitap çıkardı. Yabancı dizi severlerin, izleyenlerin bildiği The 100 dizisinin uyarlandığı serinin 2. kitabı. 







Kaçınılmaz (Inescapable) - Amy A. Bartol (The Premonition Series) : Yabancı Yayınları'dan çıktı. Paranormal/Fantastik türünde bu kitap. Üniversiye yeni başlamış bir kızımız, onu çok rahatsız eden kabuslar ve bu kızı görür görmez nefret eden gizemli bir gencimiz var bu romanda. Yorum için tıkçık :)



Sonsuza Kadar (Forever, Jack) - Natasha Boyd (Eversea Series) : Bu kitapta Yabancı Yayınları'ndan çıktı. Eversea serisinin 2. kitabı. Genç Yetişkin/Aşk kategorisinde yer alıyor.

İlk kitap Aşka Var Mısın? (Eversea)'dan memnun kalmıştım. E devamı çıktıysa bize de okumak düşer. 

Bugünlük tanıtımım bu kadar, sevgiler :)

Devamını Oku

Kaçınılmaz - Inescapable by Amy A. Bartol

 Kitap adı : Kaçınılmaz, Öngörü Serisi 1. Kitap

Yazar adı : Amy A. Bartol
Orjinal Adı : Inescapable (Premonition, #1)
Tür : Paranormal, Fantastik
Sayfa sayısı : 432
Yayınevi : Yabancı Yayınları
Çevirmen : Merve ÖZcan
GR puanı : 4.09



Arka kapak : Evie Claremont üniversiteye başladığında, gördüğü kâbusların biteceğini ummuştu. Ama bitmemişlerdi... En garip durumlarda bile mantıklı bir açıklama bulmaya çalışan Evie'nin hayatında, ikinci sınıf öğrencisi Reed Wellington'la tanıştıktan sonra akla mantığa sığmayacak şeyler olmaya başlamıştı. Reed'e karşı hissettiği anlamsız çekim de işleri iyice karıştırıyordu. Çünkü Reed, Evie'ye hayatta başına gelip gelebilecek en korkunç şeymiş gibi davranıyordu. Yine de ne zaman ihtiyacı olsa, hayatını kurtarmak için Reed oradaydı…

Reed'in sakladığı sır neydi? Evie'nin şüpheleri doğru muydu? Peki, rüyalarında gördüğü o karanlık gelecek kaçınılmaz mıydı?
(Tanıtım Bülteninden)

Orjinal kapağı daha çok sevdiğimi söyleyerek başlayayım yazıma. Bizdeki kapak içerikle ilgili daha bir spoiler içeriyor çünkü :)

Konuyu bir de benden okuyun.

Evie 17 yaşında. Üniversiteye başladığı günle bize kendini tanıtıyor. Seçebileceği başka yerler olmasına rağmen, Claremont Üniversitesi tam burs verdiğinden oraya gitmeye karar veriyor. Yani bedava eğitimden bahsediyorum, böyle teklifi kim niye çevirsin geri değil mi?

Üniversiteye gitmeye karar verdiği günden beri onu uyutmayan kabusları var. Hemen hemen hepsi aynı ve bu Evie'yi çok korkutuyor. Annesi, Evie'nin doğumundan kısa süre sonra ölmüş. Babasına dair hiç bir bilgisi yok ve onu dayısı Jim büyütmüş. 

Daha okulun ilk gününde tanışmadığı halde kendisine nefretle bakan bir çocukla karşılaşıyor. Adı Reed, popüler ve yakışıklı kendisi. Reed, Evie'nin yanına gelip diyorki : "Buradan hemen gideceksin!"

Ne? :D

Uzun süre ser verip sır vermeyen bir gizemle uğraştırıyor kitap. Uzun dediysem kitabın 4/1'i kadar :)

Sonra ufak ufak neyin ne olduğunu öğrenmeye başlıyoruz.

Buradan sonrası SPOİLER İÇEREBİLİR!!! DİKKAT DİKKAT!!!

Baştan beri bir tanıdık geliyor hikaye bir tanıdık anlatamam. İlerledikçe de Düşüş (Fallen) Serisi'yle epey benzerlik göstermeye başladı. Sonra yarılara doğru bir baktım aaa! Alacakaranlık (Twilight) okuyorum sanki yeniden :)

Bu iki seri bir araya gelmiş ya da onlardan yola çıkılmış gibi bir hali var kitabın. Yani sevmedim mi? Yok hayır sevdim aslında ama keşke kurgu ve diyaloglar biraz daha farklı olsaydı, özgün olsaydı...

Bazı yerlerde karakterlerin sohbetleri çok hoşuma gitti ama kısa kısa geçilmiş. Bu da karaktere bağlanmayı güçleştiriyor. Bütün olumsuzluklarına rağmen çabuk okuttu kendini. Devamı çıktığında okurum kesin ama şu an için beklentim yok.

Ayrıca kitabın bir diğer negatif özelliği şu. Ne geleceğini rahatlıkla anlayabiliyorsunuz. Okuru heyecanlandıran, meraklandıran, tırnak yedirten kitaplar vardır hani. Bu kitap onlardan değil maalesef :/ 

Sonuç olarak Düşüş ve Alacakaranlık serilerini okumadıysanız size iyi gelebilir bu kitap. 

Ayrıca Öngörü Serisi'nde 5 tane kitap var. Yani ülkemize gelmesini bekleyeceğimiz 4 kitap daha var ki son kitap yurt dışında da henüz çıkmadı. Bu durumda bir seriden bahsettiğimiz için ilk kitapla hüküm giydirmemek gerek diye düşünüyorum. Belki devamı bizi şaşırtır hımm? :D

Sevgiler :)

Devamını Oku

Dikkat Aşk Çıkabilir - Asude

Kitap adı : Dikkat Aşk Çıkabilir

Yazar adı : Asude
Tür : Romantik, Komedi
Sayfa sayısı : 588
Yayınevi : Ephesus Yayınları
GR puanı : 4.48


Arka kapak : Birbirlerinden nefret eden iki insandı onlar… Ama evlendiler! Uslanmaz bir asosyal olan İlkim'in hayatındaki tek amaç başarılı bir bilim kadını olmaktır. Onun modayla, makyajla işi yoktur ve gözlüğünün ardındaki dünyada ders notlarıyla mutludur. 

Evlenmek için hayallerinin profesörünü beklerken, karşısına tehlikeli, kaba, bilimden anlamayan, öfkeli bir işadamı çıkar. Martin Turner… Bu Amerikalı adamla asla evlenmemesi gerektiğini bilse de, muhteşem kariyerinin anahtarının onun ellerinde olması işleri rayından çıkaracaktır. Genç kız, ilk andan beri koşarak kaçmak istediği bu yakışıklı ve karanlık adama, hayatının tüm ideallerini çiğneyerek tutkuyla çekilirken, ilk kez gerçek bir kadın gibi hissetmeye başlar.

Ve genç adam, gizli çıkarları uğruna evlendiği bu kızı Amerika'ya götürdüğü gün ondan kurtulma planları yaparken, sessiz karısı hayatının merkezine yerleşir. Aşk, nefreti gölgesi gibi takip ederken, bu nefretten bir aşk doğabilir mi? Peki ya sırlar açığa çıktığında gerçek aşk yalanlara direnebilir mi?
(Tanıtım Bülteninden)

Asude'nin çok sevilen bir diğer kitabı. Kapağı ilgimi çekmişti, çok cici çünkü. Ama bir türlü okumaya başlayasım gelmemişti. Sonunda elimi attım ama atmasaydım daha mı iyiydi acabaaaa?

Mafyavari iş adamı Martin Turner ve asosyal, bilim delisi İlkim Acaroğlu'nun yolları, kızımızın saflığının vesilesiyle çakışıyor. Çıkar ve mecburiyetler bu ikilinin evlenmesine neden oluyor. Bizde bu iki zıt karakterin çatışmasını, anlaşmasını, başlarına gelen olayları okuyoruz. 

Biraz eğlendim bu kitapla. Ama sonuçtan memnun olduğumu söyleyemem. Pabucumun Ajanı 1 - 2'yi daha önce okumuş, çok beğenmiş ve çok eğlenmiştim. Ama bu kitap Pabucumun Ajanı'nın bir değişik versiyonu gibi. Farklı olarak kadın karakter ılımlı, sakin, masum bir kız. Ama erkek karakterler iki kitapta da birbirine çok benziyor. Tavırlar, öfke krizleri vs. çok tanıdık. Ayrıca kitapta Seth isminde başka bir karakterle daha tanışacaksınız. Martin'le Seth'i de birbirinden ayırmak zor neredeyse. Adamlar o kadar öfkeli, o kadar öfkeli ki elime Passiflora şurup alıp dağıtasım geldi :P

Pabucumun Ajanı'ında Tuna karakterinin Deniz karakterine kızması, bağırması, çağırmasını yadırgamamıştım çok. Çünkü Deniz delinin tekiydi :) Ama Dikkat Aşk Çıkabilir'de bu çatışmalar anlamsızlıklar çıkarmış ortaya. 'Olmamış' dedim ara ara. Hangisi derseniz açık ara farkla Pabucumun Ajanı diye cevap veririm.

İlk olarak bu kitabı okursanız, ilginç gelebilir. Daha sonra Pabucumun Ajanı'nı okursanız aşinalık yaşarsınız ama eğlenirsiniz. Ama tersini yaparsanız benim gibi, bu kitap hem çok tanıdık hem biraz yavan gelecektir diğerine göre.

Beni rahatsız eden bir diğer noktayı da belirteyim. 'Kahretsin' ve 'lanet olsun'. Asude bu ikiliye çokça yer vermiş kitapta. O kadar çok ki gözüme battı yani :) 

Neyse çok eleştirdim, bu kadarı yeter :)

Şunu da belirteyim. Asude'nin çok akıcı bir kalemi var. Böylece bol sayfalı olmasına rağmen rahat okunuyor, çabuk bitiriliyor :)

Sevgiler :)

Devamını Oku

Sayılarla Dünya - Numberland by Mitchell Symons

Kitap adı : Sayılarla Dünya

Yazar adı : Mitchell Symons
Orjinal Adı : Numberland
Tür : Bilim
Sayfa sayısı : 288
Yayınevi : Yabancı Yayınları
Çevirmen : Şeniz Kurultay
GR puanı : 4.00


Arka kapak : Üzerinde yaşadığımız dünya büyüleyici gerçekler ve istatistiklerle dolu. Sayılarla Dünya, etrafımızda olan biteni sayılar aracılığıyla görmemizi sağlayarak, en etkileyici detayları gözler önüne seriyor. Örneğin; bir pulu yaladığınızda 0,1 kalori almış olduğunuzu biliyor muydunuz? İki dakika boyunca kahkaha ile gülerek 3,5 kalori yakabileceğinizi? Ya da tuvalete düşürdüğü diş fırçasını alıp, tekrar kullanan erkeklerin yüzdesini? Peki, ya dünyadaki en sevilen içecek olan kahvenin her yıl 400 milyar fincan tüketildiğini? Sayılarla Dünya, sizi etkileyici detayların ve istatistiklerin arasında keyifli bir beyin jimnastiğine davet ediyor.
(Tanıtım Bülteninden)

Öncelikle çok cici bir kitap olduğunu söylemem gerek. Ben çok eğlendim. Böyle bilgiler edinmek hoşuma gidiyor. İlginç şeyler var :) Nasıl bir kitaptır bu diye merak edenleriniz vardır. 

Örneklerle açıklamaya çalışacağım, şöyle ki : 

Tıpta 'bipolar bozukluk' olarak biliniyor bu gülme hastalığı. Çok fena haldelerdi toplum olarak tahminen :)

Ne kadar güzel bir uygulama değil mi? Yakın bir zaman önce İsviçre'ye giden bir arkadaşım, ziyarete gittiği evdeki manzarayı anlattı. 'Evin her köşesinde geri dönüşüm için poşetler var, tüm atıkları ayırıyorlar' diye izleniminden bahsetti. Keşke bizde de bu duyarlıklık olsa!

Çıldırııın, çıldırııın, 

çıldırııııınnn! :)

80.000!!! 

Vay arkadaş yahu!

Bu bilgiler bööööyle uzayıp gidiyor işte :) Bol bol 'Hadi canım!' 'Yuuuhhh!' 'Neee?' gibi şeyler mırıldanmanız olasıdır :)

Benim için çok keyifli bir serüvendi. Tabii bütün bilgileri aklımda tutmak gibi bir yeteneğim yok ama ara ara tekrar elime alıp bakabilirim :)

Son bir örnek daha vereyim. Bir yerde, kanguruların doğdukları zaman ağırlıklarının 1 gr.ın altında olduğu ve çay kaşığına sığabilecekleri yazıyor. Arkadaşımla 'o nası iş?' dedik. Aradım nette, belki bir şeyler bulabilirim dedim. Bakın ne buldum :)

İlginç hmm? :D

Sevgiler :)

Devamını Oku

On Üç'ün Gizemi - Thirteen by Sebastian Beaumont

Kitap adı : On Üç'ün Gizemi

Yazar adı : Sebastian Beaumont
Orjinal Adı : Thirteen
Tür : Gizem
Sayfa sayısı : 247
Yayınevi : Eksik Parça Yayınları
Çevirmen : Fatih Sert
GR puanı : 3.57


Arka kapak : Kimsenin nerede olduğunu bilmediği, bildiğini kabul etmediği bir yere nasıl gidilir? 

Her şeyimi kaybettikten sonra taksicilik, mantıklı bir iş gibi görünmüştü. Uzun gece mesailerinde her türden insanla ve aklınıza gelmeyecek hikâyelerle karşılaşıyordum. Ama çok yorgun olduğum gecelerde gerçeklik algım değişiyor, zihnim bana garip oyunlar oynuyordu. Adresler labirentlere, yüzler tuhaf hikâyelere dönüşüyordu. Yorgunluğun insana neler yapabildiğini bilsem de, neredeyse her gün gittiğim bir adresin gerçekte var olmadığını öğrenince benim için her şey değişti. 

Hasta bir kadını aldığım 13 numaralı evin artık orada olmadığını fark ettiğimde ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Ama belki de bilmeme gerek yoktu…
(Tanıtım Bülteninden)

Bu kitabı konusu ilgimi çekmişti. O yüzden almıştım. 

Bu arada kitabın kapağı ve sayfaları oldukça kalın. Henüz kitap üzerinde okuduğuma dair bir işaret bırakamadım, bilginiz olsun :)  

Hımm, bakalım... Bu, gizemli, hemde epey gizemli bir hikaye. İflas edip 5 parasız kalan bir adamımız var. Bir gün çocukluk arkadaşıyla karşılaşıyor ve arkadaşı ondan 1 yılını kendisine ayırmasını istiyor. Kahramanımız da 'tamam' diyor ve arkadaşının isteği üzerine taksiciliğe başlıyor. Hep gece vardiyasında çalıştığından ara sıra gerçeklik algısında değişimler yaşıyor. Sonra olaylar olaylar :) 

Hani böyle insanı yoran kitaplar vardır ya, bu kitap onlardan biri değil. Hareketli ve ilgiyi üzerinde tutmayı başaran bir yapısı var. 

Aralıklı olarak kahramanımızdan taksi müşterileriyle ilgili hatıralarını okuyoruz. Sonra esas temaya geri dönüyoruz. Nereye varacak demeye kalmadan yeni bir gizem, ona alışamadan başka bir olay filan. Enteresan ilerliyor yani :) Bir yandan da ilerlemiyormuş gibi bir his yarattı bende. Ama yarıdan sonra hikaye acayip bir hal aldı, elimden de bırakamadım. Öyle bitiverdi :) 

Sonuç olarak beğendiğimi söylemeye çalışıyorum :) 


Sevgiler :)

Devamını Oku